Makro Analiz

Bugün CME tarafından (Chicago Merchantile Exchange) yapılan açıklama ile, 18 Aralık Pazartesi ilk Bitcoin Vadeli Sözleşmesi ABD Vadeli Borsası’nda işlem görecek. Bu haber Bitcoin için olumlu olmakla birlikte, Bitcoin’in daha yasal bir statüye sahip olmasını sağlıyor. CME, dünyanın önde gelen ve birçok türev ürüne sahip olan borsa olarak, finansal piyasalarda yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılıyor. CME’ nin açıklaması CFTC’ nin (Commodities Futures Trading Commission) verdiği izinden sonra geldi. Bu haber sonrasında Bitcoin %6 daha fazla değerlenerek 10,539 dolar seviyesinden işlem gördü. Bitcoin geçtiğimiz Çarşamba günü de (29.11.2017) 11,377 dolar seviyesini görerek rekor kırmış ve sonrasında kar satışları ile %20 ‘lik bir düşüş yaşayıp 9,021 dolar seviyesini görmüştü. CME’nin açıklaması sonrasında yaşanan artış, Çarşamba günü yaşanan değer kaybını da telafi etmişe benziyor. Bitcoin vadeli sözleşmelerinin işlem görmeye başlaması, diğer bir türev ürün olan Bitcoin ETF’lerinin (Exc

Bitcoin yeni bir rekora daha çıkarak 26 Kasım’da 9,000 dolar seviyesini geçti. Sene başından beri %700 artış gösteren, Ocak ayında 1,000 dolar iken, Ekim ayında 4,500 dolar , Kasım ayında da 5,850 dolar iken ciddiye dahi alınmayan Bitcoin, şimdi tüm dünyanın dilinde ve yükselişine devam ediyor. An itibariyle 9,747 dolar seviyesinden işlem gören Bitcoin, 10,000 dolar psikolojik seviyesini de geçti. Teknik indikatörlerin aşırı alım seviyesine işaret etmesine rağmen yükselişini sürdüren Bitcoin, FED başkanı Janet Yellen’ın ve FOMC(Federal Open Market Committee) üyelerinin enflasyondaki aşağı yönlü beklentileri sonucunun Dolar’ın değer kaybına neden olması ile birlikte de yukarı yönlü hareketini sürdürdü. Kripto para piyasasında, ağ üzerinden (blockchain network) üzerinden hergün 250,000-375,000 arasında işlem geçiyor , ve Bitcoin madenciliğinde de geriye 4,3 milyon çıkarılacak Bitcoin kaldı (Bitcoin protokolüne göre piyasada sadece 21 milyon Bitcoin işlem görebiliyor, http://makr

Her ne kadar Bitcoin’in bir ödeme aracı olup olmadığı konusunda önceden çok önyargılı olsamda, bu dijital paranın önlenemez gelişimi ve değerinin artışı ilgimi çekmeyi başardı. Dijital bankacılık, dijital ve mobil ödemeler konusuna halihazırda olan ilgime, Bitcoin’i de eklemeyi karar verdim ve araştırmaya başladım. Bitcoin’in tanımını burada detaylı yapmayacağım ama Bitcoin’i internet için yaratılmış, kullanıcılar arası bir elektronik nakit olarak tanımlayabilirsiniz. Zamanla Bitcoin’in bir çok alt türevleri çıktı, Bitcoin Cash , ve Ripple, Litecoin gibi diğer alt coinler...Ve bu coinler internet üzerinden bir çok farklı borsada işlem görmeye devam ediyor. Coin çıkartmak bir finansman kaynağı olarak nitelendiriliyor ve ICO dediğimiz sistem ile yapılıyor. ICO- Initial Coin Offering anlamına gelir. Şirketler nasıl finansman sağlamak için Hisse Senetlerini, IPO- Initial Public Offering yani Birincil Halka Arz halka arz ile piyasaya sürüyorlarsa, bireyler, gruplar, aslında hemen hem

1972 yılında bir Türk girişimci olan Hacı Ali Doğan tarafından “Doğan Mobilya” olarak kurulan Doğtaş, 2016 yılında İstanbul İhracatçı Birlikleri tarafından “Mobilya Sektörünün Başarılı İhracatçısı Ödülü” ‘ ne layık görüldü. 44 sene içerisinde başarılar ile dolu bir hayat geçiren Doğtaş, sektördeki gelişimi ve rekabeti artırarak Türk ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürüyor. Şirketin 311 adet mağazası bulunuyor. Bu mağazaların 269 adedi franchise sistemi ile faaliyetini sürdürürken, şirketin kendisine ait 42 adet mağazası bulunuyor. Şirketin son çeyrek(9 aylık) bilançosuna baktığımızda Dönen Varlıklar kaleminde bir önceki çeyreğe göre %18 ‘lik bir artış görülüyor. Şirketin Nakit (Kasa ve Bankadaki Vadesiz Mevduat) ve Nakit Benzerleri (Alınan Çekler, Bankadaki 3 ay vadeli mevduat, B tipi likit fon, Repo, vadesine 2 ay kalmış Hazine Bonosu ve vadesine 3 ay kalmış Devlet Tahvili   gibi) kalemi 3,143,109 TL ‘den 6,065,727 TL’ ye yükselerek %93 ‘ lük bir artış gerçekleştirdi. Şirketi

Hisse senedi yatırımcıları kazanç sezonunun zirvelerinden dün geri çekildi. Bugün dokuz DAX şirketi son çeyrek rakamlarını açıklayacak. Diğer taraftan ABD Başkanı Donald Trump’ın vergi programının yarattığı belirsizlik devam ediyor. Thomson Reuters’in haberine göre Cumhuriyetçiler sentoda vergi paketinin uygulanması için baskı yapacaklar. Bu da fikir ayrılıklarının çıkmasına ve problemlerin oluşması anlamına geliyor. En küçük bir belirsizlik de piyasadaki beklenen dalgalanmanın artmasına yansıyacak. Bu arada, değerli metallerin fiyat seviyesinde de çoğunlukla aşağı yönlü bir hareket görüldü. Altın 1280 dolar engelini yukarı doğru aştı ve Paladyum da tüm zamanların en yüksek fiyat seviyesini gördü.   Bugün şirketlerden karlılık rakamları gelmeye devam edecek, aynı zamanda ABD’den istihdam verileri açıklanacak. Çin’den ise tüketici fiyatları endeksi verisi gelecek. Dün , DAX, MDAX ve SDAX zar zor hareket ederken TecDAX çok açık bir düşüş yaşadı. Yarı iletken ürünler üreten şirket D

DAX, 13.500 puan seviyesini kıracak gibi gözükmüyor. Daha fazlası, DAX dün öğleden sonra 13.400 puan altına bir geri çekilme yaşarken hisse senedi yatırımcıları kar almaya başladı. Bazıları da tekrardan yukarı doğru bir tepki bekledi. Borçlanma piyasasında ise çoğu devlet tahvilinde düzeltme yaşandı ve getirilerde yeniden aşağıya doğru bir düşüş görüldü. Bugün Axel Springer, Brenntag, Dürr, E.On, Evotec, König & Bauer, Hannover Rück., HeidelbergCement, Schäffler, Scout24, Symrise  ve  Vonovia ’ nın son çeyrekdeki rakamları açıklanacak. Teknik görünüme baktığımızda 13.400-13.500-13.720 seviyeleri direnç noktaları olarak , 13.100 ve 13.200 seviyeleri de destek noktaları olarak takip edilebilir. 13.400 seviyesinin altına inen DAX , 13.200 seviyesinde konsolide olmaya çalışıyor. 13.400 seviyesi üzerine atamayan bir endeks için yukarıda bahsedilen 13.200 ve 13.100 seviyeleri gerçekleşmesi muhtemel seviyeler olabilir.

Avrupa Merkez Bankası para politikası frenine takıldı. Banka gelecek yıldan itibaren aylık tahvil alımlarını sadece şu anki alımının yarısı kadar artıracak. Eylül 2018’de de alımlarını kısmayı planlıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin yaptığı basın toplantısında da düşük faizin devam edeceği açık bir şekilde belirtildi. Piyasa  oyuncuları Merkez Bankasının kararlarını olumlu karşılayıp, hisse senedi piyasasını yukarı itti. Euro/Dolar kurunun düşmesinin İhracat Rakamlarına olumlu etki yapacağı beklentisi de Hisse senedi piyasasını olumlu yönde etkileyeci bir etken  oldu. Euro/Dolar kuru 1,181 seviyesinden 1,169 seviyesine düştü. Merkez Bankasının kararı ile bir miktar belirsizlik oluştu ve bu durum volatilitenin dolaylı olarak geri çekilmesine neden oldu. Almanya’da şirketler tarafında bugün Fuchs Petrolub, Linde ve Volkswagen göz önünde olacak. Diğer Avrupa piyasalarında ise BBVA, ENI, LafargeHolcim, Totalk ve UBS izlenecek. Amerika tarafından bugün üçüncü çeyrek Gayrisa

Bugün Almanya’ya bakalım. DAX için etkili olması beklenen Avrupa Merkez Bankasının kararı var, ayrıca Commerzbank hissesi de yakından takip edilecek. Almanya’da hisseler yatay seyrini devam ettiriyor. Diğer taraftan ABD’de Nasdaq’ın zayıf seyri Teknoloji endekslerinin seviyelerini aşağıya doğru baskılamaya devam ediyor. Alış yönünde pozisyon tutanlar da, şirketlerden gelen olumlu bilanço verileri ile alış pozisyonlarını desteklemeye devam ettiler. Ancak gözler Avrupa Merkez Bankası’nda. Borsadaki uyuşukluğun devam edip etmemesi gelecek karara bağlı. DAX’da şirketler tarafında K löckner & Co., Krones, Vossloh   hisseleri takip edilecek. Diğer taraftan Peugeot’ un rakamları izlenecek. ABD tarafında ise A mgen, Boeing, Coca Cola ve Visa’ nın şirket sonuçları izlenecek . Visa’ nın kar rakamları önemli çünkü ABD’de deki tüketim seviyesine dair elimizde bir veri oluşturacak. Almanya tarafında Commerzbank’ın yanında Covestro ve Morphosys de izlenecek. Commerzbank’ın izlenmesin

Apple, dün, tüm dünyada merakla beklenen yeni ürünlerini tanıttı. Yenilikçi bir şirket olan Apple, piyasaya sürdüğü yeni telefon ve saatleri ile sektörde ön sıralarda olmayı hedeflemeye devam ediyor. Burada Appel’ın yeni ürünlerini anlatmak yerine, Apple’ın Nasdaq borsasındaki hisse performansından bahsedeceğim.   Apple’ın bir teknoloji şirketi olarak piyasa değeri artmaya devam ediyor. Dün 160,86 dolar seviyesinde kapanış sergileyen Apple hissesinde yükselen bir trend mevcut. Hisse dalgalı bir performans sergilese de, her bir aşağı yönlü hareket yukarı yönlü bir alış hareketinin başlangıcı oluyor. Bu hareketin temel sebebinin de Apple’ın innovasyon kapasitesi ve güçlü marka imajı olduğunu düşünüyorum. Apple, kullanımı basit ürünler üretiyor, diğer bir deyişle kullanıcı dostu teknoloji sunuyor. Bu sebepten dolayı da bu ürünleri dünyada kullanan milyonlarca insan var. Apple’ın 6 Temmuz’daki fiyatı 142,26 dolar idi ve 2 ay içerisinde %13’lük bir artış gerçekleştirdi. 26 Temmuz’da

Türkiye’deki yolcu taşımacılığının en büyük yükünü çeken Türk Hava Yolları(THY), dünyada 275’den fazla uçuş noktasına yaptığı seferler ile birlikte bence dünyanın bir numaralı hava şirketi olma yönünde ilerliyor. Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen yolcu trafiğinde artan büyüme THY’ nin önümüzdeki dönemdeki gelir artışı için olumlu olarak algılanabilir. İş Yatırım’ın 16 Ağustos tarihli raporuna göre geçtiğimiz yıl yaşanan darbe girişimi nedeniyle düşük baz yılı etkisi ile iç hat yolcu sayısında %26,8 ve dış hat yolcu sayısında ise %22,5 artış gerçekleşti. Detaylı rapora bu linkten erişebilirsiniz https://www.isyatirim.com.tr/tr-tr/analiz/arastirma-raporlari/ArastirmaRaporlari/2_20170817091208107_1.pdf THY’ nin filosunda 330 adet uçak var ve şirketin kar edebilmesi için bu uçakların sürekli havada olması gerekiyor. Bu sebepten dolayı THY yeni uçuş rotaları oluşturmaya çalışyor. Diğer taraftan büyük bir maliyet unsuru daha olan havalimanlarında Slot kiralanması

Havacılık sektörünün etkilendiği birçok değişken var. Gerek politik gerekse ekonomik gelişmeler havayolu şirketlerinin karlılığını belirliyor. Geçtiğimiz sene yaşanan darbe girişimi Türkiye’ye olan turist talebini azalttığında şirketler belirgin bir kar artışı yaşayamadı. Bu olayın öncesinde Rusya ile yaşanan uçak krizi, özellikle rus turistin Türkiye’ye olan ilgisini azalttı. Hükümetin uyguladığı başarılı strateji sonrasında bu sorunların yok edilmesi özellikle havacılık sektörünün ve turizminin önünü açmış durumda. Havacılık sektörü ile Turizm sektörünin birbiri ile doğru orantısı bulunuyor. Diğer taraftan petrol fiyatlarının seyri de havayolu ulaşımını etkileyen faktörler arasında. Jet yakıt fiyatının artması , maliyetleri artırmakla beraber, havayolu şirketlerinin kendilerini koruma stratejilerine yönelmesine neden oluyor. Bu korumayı da finansal piyasalardaki enstrümalar ile gerçekleştiriyorlar. Vadeli İşlemler Piyasası dediğimiz piyasalarda vadeli petrol sözleşmeleri yaparak gel

Bir ülkenin ekonomik olarak iyi durumda olup olmadığını anlamak için borsa mantıklı bir gösterge değildir. Belirli göstergeler vardır ki bunlar, ekonomik büyüme, istihdam oranı,işsizlik ve enflasyondur. Türkiye’nin genel görünümüne baktığımızda ekonomik büyüme oranı yıllık %5, işsizlik oranı   %10,50 ve enflasyon oranı %9,79 . Küresel ekonomide yaşanan durgunluk ortamına rağmen Türkiye’de %5 büyüme takdir edilmeli ancak işsizlik ve enflasyon oranının çift haneli rakamlara yaklaşması biraz tedirgin edici olsa da, çok kötü bir durum arzetmiyor. Ekonomi teorisine göre ekonomik büyüme ile enflasyon arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Ekonomi ne kadar çok hızlanırsa enflasyon da o kadar yüksek seyredebilir, çünkü ekonominin genelinde mal ve hizmetlere talep yüksektir. Talebin yüksek olması talep yönlü enflasyonu da körükler. Büyüme ile işsizilik arasında ise ters orantı vardır. Ekonomik yatırımlar yeni istihdam olanakları yaratır ve işsizilik oranını düşürür. Borsa ise bir ülke

Hafta içine kayan iki günlük Ramazan Bayramı tatilinden sonra piyasalara yeniden dönüyoruz. Bugün Avrupa ve Amerika’dan açıklanacak global ekonomi verilerine bakarsak, Almanya’dan gelecek olan İthalat fiyat endeksi ile güne başlıyoruz. Alman ekonomisi de diğer ekonomiler gibi üretiminde ithal girdiler kullanıyor, ithal girdi fiyatlarının artması , üretim maliyetlerinin artması anlamına gelir. Beklenen rakama baktığımızda aylık bazda %0,6 ‘lık bir düşüş beklenirken, yıllık ithalat fiyat endeksinin yıllık bazda %4,6 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor (Bir önceki sene %6,1). Beklentiyi yorumlarsak, olumlu diyebiliriz. Genel olarak fiyat seviyesinin azalmasına yönelik bir beklenti var. Avrupa’da tarafında takip edilmesi gereken diğer önemli veriler ise yıllık kredi genişlemesi ve M3 para arzı seviyesi. Bildiğiniz gibi Avrupa Merkez Bankası faizi %0 seviyesinde tutmaya devam ediyor. Amaç, bireylerin ve kurumların kredi almasını kolaylaştırmak ve Euro bölgesi ülkelerinin içerisinde

Türkiye insan kaynağı açısından çok zengin bir altyapıya sahip bir ülke. Genç nüfusun fazla olması işgücü potansiyelinin de buna paralel olarak yüksek olması anlamına geliyor. Ancak insan kaynağının etkin bir şekilde yönetilememesi ekonomide verimliliği azaltıyor. Buradaki en büyük sorumluluğun şirketlerde olduğunu düşünüyorum. Yeni çalışan alımlarında uygulanan gereksiz prosedürler, ciddi bir zaman kaybına neden oluyor. Adaylar ile yapılan görüşmelerin çok profesyonel olmayan kişilerce yapılması, adayların ilk aşamada haketmedikleri bir şekilde elenmelerine neden olabiliyor. Örneğin bir hızlı tüketim şirketi , pazarlama bölümüne bir uzman almak istiyor ise, gelecek adaylar ile ilk olarak insan kaynaklarından sorumlu kişi yerine pazarlama yöneticisi veya müdür görüşmeli. Böylece, o adayın bıraktığı ilk izlenim doğrudan çalışacağı kişilere bir referans olacaktır. Burada ifade etmek istediğim şey, başarılı ve gerçekten o işi hakeden bir adayı, insan kaynaklarından sorumlu bir personeli

Türkiye’de işler son zamanlarda iyiye gidiyor(mu) sorusuna cevap verelim.   Ekonomik ve siyasi anlamda değerlendirmek lazım. Yılın ilk çeyreğinde ekonomi %5 büyüdü, işsizlik oranı %11,7 seviyesinde gerçekleşti, yıllık enflasyon %11,87 seviyesinde...Büyüme halinde çift haneli enflasyon normal ancak işsizlik oranının da yüksek seyretmesi yatırımların ne kadar çok düştüğüne bir işaret. Peki yatırımlar neden azalıyor? Birinci sebep yüksek faiz...Faiz’in yüksek olduğu bir ekonomide borçlanma maliyeti artar ve yatırım yapmak isteyenler için demotive edici bir durum oluşur. Şu anda Türkiye’de bir haftalık repo faizi %8, marjinal fonlama oranı %9,25 , geç likidite fonlama faizi %12,25 seviyesinde..Faizlerin düşmesi gerekiyor, diğer taraftan Cari açığın finansmanını da düşünmek gerekiyor. Türkiye’deki sıcak paranın kaynağı yüksek faiz. Bu sebeple faiz çok hassas bir mevzu.. Merkez Bankası’nın faiz kararlarında daha ihtiyatlı olması gerekiyor. ABD tarafında FED’in yaptığı faiz artırımları ,

Bir Katar krizidir almış başını gidiyor. Diğer taraftan ABD’nin Katar ile arasını iyileştirmek amacıyla takındığı komik tavır, dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor. ABD son olarak Katar’a ambargo uygulayan diğer (müslüman!) Arap ülkelerine, Katar’a yaptırımları gevşetme konusunda çağrıda bulundu. Aslında bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyesim geliyor, görünen o ki tam bir siyasi rezalet ile karşı karşıyayız. Trump yönetiminin Katar’daki ABD askeri üssünün varlığı unutup, böyle bir harekete girişmesi yanlış bir seçenek oldu. Olayın çıkış kaynağının da her zamanki gibi enerji kaynakları kökenli olduğunu hepimiz anladık. Dünyada sadece petrol değil, doğalgaz üzerine de büyük oyunlar oynanıyor. Her ülke gittikçe kıt hale gelen enerji kaynakları üzerine hakimiyet kurmaya çalışıyor. Katar ile yaşanan krizde Türkiye yerini belli etti. Askerin Katar’a gitmesini onayladı ve Katar’ın maddi ihtiyaç talebini karşılayabileceğini belirtti. Eskiden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emi

Nato zirvesi bitti ve gündemdeki bir numara tahmin edildiği gibi ABD başkanı Donald Trump oldu. Sürekli ön planda olmaya özen gösteren Trump’ın, yaptığı görüşmeler sonrası amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Trump, Nato üyesi ülkelerin çoğunun finansal yükümlülüklerini yerine getirmediğinin üstünde durarak, bir an önce ellerini taşın altına sokmalarını istedi. Bu istek ne kadar ciddiye alınacak göreceğiz ama halihazırda dünya ekonomisinde devam eden yavaşlama, ülkelerin ceplerinden çıkacak olan para miktarının ne kadar olduğunu belirleyecek. ABD, Nato’ya verdiği en büyük finansal destek ile diğer ülkelerin de güvenliğini üstlendiğini söylüyor ve diğer ülkelerin de bedavaya güvenliklerini sağladıklarını ifade ediyor. Her ülke tabiki kendi çıkarını düşünüyor...Kişisel fikrim destek vermeyen(veremeyen) ülkelerin bir bahane bularak parasal destekten kaçacakları yönünde. Zaten Nato’nun kime karşı kurulduğu belli, diğer taraftan görevini yapıp yapmadığı da çok tartışılabilecek bir konu. N

Biraz analistlik işimize geri dönersek, bugün dolar’ın durumuna bir göz atalım istedim. 11 Ocak tarihinde dolar 3,94182 seviyesi ile zirve yapmıştı, ardından 27 Ocak tarihinde 3,91066 seviyesi ile yeniden zirveyi zorlamaya çalışsa da bu tarihten itibaren bir düşüş trendine girdi. ABD’nin yeni başkanının spekülatif açıklamaları ve özellikle ABD piyasalarında oluşan belirsizlik doların değer kaybında önemli bir etken oldu. 90 , 30   ve 5 günlük ortalamaların altında seyreden parite için düşüşler alım fırsatı olarak takip ebilebilir. Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin olumlu gitmesi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için yapılan referandum sonucuna halkın evet demesi ile birlikte istikrarlı bir çizgi çizilmesi de Türk Lirası’nın değer kazanmasında önemli bir etken oldu. Dış politikada yaşanan olumsuzluklara rağmen paritedeki aşağı yönlü hareketin devam edeceğini düşünüyorum. Teknik görünümde 3,53 ve 3,51 seviyeleri önemli destek seviyeleri olarak takip edilebilir. Ortalamalar seviyes

Dünyadaki terör günden güne artıyor ve insanlar yaşamlarını yitiriyor.   Ülkeler terör ile mücadele için büyük finansal kaynak ayırıyor ancak bir türlü terörün sonu getirilemiyor. İstihbarat açısından demek ki öyle büyük bir zaaf var ki bu kaosun önüne geçilemiyor. Benim anlayamadığım şey, özellikle ülkelerin o kadar güçlü teknolojileri, istihbarat kaynakları olmasına rağmen terör saldırılarını önleme konusunda güçsüz kalmaları. Her bir istihbarat teşkilatının en küçük tehditi bile çok ciddi değerlendirmesi gerekiyor. Tehditleri önlemek için varolan kaynakların sonuna kadar kullanılması terörün önlenmesi açısından daha fazla faydalı olabilir.Ben kaynakların da çok etkin kullanıldığını düşünmüyorum. Diğer tarafdan terörün bilerek görmezden gelindiğine dair bir senaryonun da göz ardı edilmemesi gerekir diye düşünüyorum. Çıkar grupları siyasetin her yerine sızmış durumda ve amaçlarına ulaşmak için her türlü kirli yolu denemeye devam edecekler gibi görünüyor. İyiler ile kötüler arasındak

14 Mayıs’da Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayında görevinin başına geçti. Macron’un zaferi, Fransa’yı ve Avrupa’yı Marine Le Pen’in aşırı sağcı politikasının yaratacağı felaketten kurtardı. Son zamanlarda aşırı uçlarda sürüklenen demokrasilerin olduğu bir dönemde , Macron’a göre değişiklik yapmak Fransa’ya bir hareket getirecek.   Macron, Elysee Sarayında işlerine hiçbir partinin desteği olmadan başlayacak. Marine Le Pen’i yendi ancak bundan sonra da işleri pek de kolay olmayacak. Önceki üç Fransa Cumhurbaşkanı da reform yapmaya söz vermişti ama büyük bir direnç ile karşılaşmıştı. Paris’de batı kanadının yeni cumhurbaşkanına karşı yaptığı gösteriler bunun bir göstergesi niteliğinde. Marine Le Pen’in de Macron ile mücadelesi bitmeyecek ve daha ileri boyuta taşınacak. Eğer Macron, beş yıl daha düşük büyüme ve yüksek işsizlik olan bir Fransa ekonomisi sürdürürse, seçimin ilk aşamasında oyların yarısını alan aşırı sağcı ve solcuları güçlendirecek. Macron’un ku

Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birinci tur oylaması yapıldı. Beklentiler dahilinde Emmanuel Macron %24 oy alırken, Marine Le Pen %21,3 oy aldı ve ikinci tura kaldı. Macron’un, kapitalist politika benimsemesi medya tarafından ciddi destek görmesine neden oluyor. Sürekli göz önünde tutulan Macron, Cumhurbaşkanlığı’na daha yakın bir aday olarak gözüküyor. Marine Le Pen’in ırkçı ve Avrupa Birliği aleyhine olan politikaları küresel piyasa oyuncuları tarafından tercih edilmiyor. Macron’un aldığı yüksek oyların sonucu Avrupa borsalarında %2 - %4 aralığında bir yükselişi tetikledi. Dünya’da artan populizm’e rağmen kapitalist liderlerin ön saflara çıkması küresel ekonomi tarafından olumlu olarak algılanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tur 7 Mayıs’da. Burada aslında Sağ ve Sol tarafın hangisinin galip geldiği görülecek. Tam solcu olmayan Macron, medya desteğini almaya devam ederse şansını daha yukarıya taşıyabilir. Fikirlerinde çok katı ve aşırı sağcı olan Le Pen’in is

Hollanda seçimlerinde korkulan olmadı, Başbakan Rutte’nin partisi VVD %20,6 oy aldı, aşırı sağcı Wilders’ ın partisi PVV ise oyların %12,6 sını elde etti.   Bu sonuç olası bir “Nexit” ihtimalini de azalttı. Son bir haftadır Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan krizi iyi yönettiğini düşündüğüm Rutte’nin bu seçimde galip gelmesinin en önemli sebebi, olaylara sakin ve ılımlı yaklaşması idi. Kendisinden herhangi bir tahrik edici söz duymadım ve bunun da oy potansiyelini artırdığını söyleyebilirim. İngiltere’de yapılan halk oylaması sonucunda çıkan Brexit kararının Avrupa’da bir milliyetçilik akımı başlatacağına dair endişeler biraz olsun azaldı ancak önümüzdeki ay Fransa’da yapılacak olan genel seçimlerde aşırı sağcı Marine Le Pen’in seçilme ihtimali Avrupa Birliği’nden bir büyük ülkenin daha kopma ihtimalini artırıyor. Avrupa Birliği son yıllarda bir kırılgan yapıya büründü, olası bir “Frexit” ile daha da kırılgan olacak. Brexit yasa tasarısı İngiltere’de Lordlar Kamarası tarafında

Doğu yakasındaki kötü hava koşulları FED’in iki gündür süren faiz kararı toplantısına engel olamadı. Bugün FED’in faiz kararı bekleniyor ve bir artırım gerçekleşirse Aralık ayından itibaren olan ikinci artış olacak. Bu artış da, FED’in faiz oranını bu sene daha hızlı artıracağına yönelik bir gösterge olacak. Euler Hermes isimli sigorta şirketinin ekonomisti olan Dan North, şu anki zamanın da faiz artırmak için en iyi zaman olduğu görüşünde. Peki FED’in faiz artıracak olması ile bilmemiz gerekenler nedir? 4 maddede açıklayayım. 1.Faiz artırımı sağlıklı bir ekonomiyi ifade eder. Amerika, sağlıklı bir şekilde yeni istihdam yaratmaya devam ediyor. İşsizlik azalmaya ve ücret artışları da hızlanmaya başladı. Görülen bu pozitif trend, FED’in faiz artırım politikasında daha net kararlar vermesini sağlıyor. FED, 2008 yılında konut piyasasını canlandırmak için faiz oranını %0 seviyesine indirmişti. Şu anda Amerika bir kriz durumunda değil ve bu durum da FED’in 2015 ve 2016 yıllarında bi

Türkiye’nin Dış İşleri politikasında takip ettiği agresif strateji gitgide dozunu artırıyor ve Türkiye imajını iyiden iyiye zedeliyor. Almanya ve özellikle Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz, Türkiye’nin AB üyelik şansını sıfıra indirmekle ile beraber, iyice içine kapanan bir Türkiye oluşumunu hızlandırıyor. Ülkelerin kendi politik çıkarlarını korumak için yaptıkları hamleler,   günümüzde diplomatik ilişkilerin daha hassas bir hale gelmesine neden oldu. Bu durum da özellikle politikacıların daha kaliteli ve eğitimli olmasını gerektiriyor. Başarılı ve kaliteli bir politikacının, diplomasi’nin en ince ayrıntısını bilmesi ve düşünmeden karar vermemesi gerekiyor. Türkiye’ nin dünya ile yaşadığı diplomatik ilişkilerde diplomasi’yi etkin kullanamaması nedeni ile günümüzde yaşanan gerginlik en kısa zamanda yerini sakinliğe bırakmalı. Yarın 15/03/2017 Hollanda ‘da seçimler var, ve Irkçı parti lideri büyük bir “İslamofobi” ve “Türkofobi” yaratarak seçim propagandasını yürüttü. Avrupa

Borsa İstanbul A.Ş. ile Nasdaq arasında 20/01/2014 tarihinde yapılan anlaşma ile Borsa İstanbul bünyesindeki tüm piyasalar teknolojik bir değişim içerisine girdi. BISTECH adı verilen teknolojik dönüşüm programının birinci aşaması olan Pay piyasası dönüşümü 30/11/2015 tarihinde devreye alındı, ikinci aşaması olan VİOP ise 06/03/2017 tarihinde devreye alınacak. Bu değişiklik ile geçiş tamamlanacak ve yatırımcıları aşağıdaki değişiklikler bekliyor olacak: Şartlı emir artık sadece şart fiyatından oluşmayacak, şartlı emir girilmek istendiğinde bu şartın alt detayları olan "şart enstrümanı, şart tipi, şart yönü" de girilmesi gerekecektir.  Mevcut sistemde VİOP piyasasında adet yükseltme yokken yeni sistemde bu tip değişiklikler yapılabilecektir. Sürdürme teminatı sadece gün içinde geçerli olacak olup, gün sonlarında başlangıç teminatına göre ve (-) nakit durumuna göre teminat tamamlama çağrısı alınacaktır. VİOP kontratlarının isminin son iki karakteri olan S0'lar kaldırı