Merkez Bankası' nın "Zorunlu Karşılık Oranları" nı düşürmesi ne anlama geliyor?

20 Ekim 2011 tarihinde gerçekleşen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu' nda, Merkez Bankası' nın piyasada fiyat istikrarını sağlamaya yönelik politikalarının devam edeceğinin altı çizildi (http://www.tcmb.gov.tr/yeni/duyuru/2011/DUY2011-69.php) . Bununla beraber, iç talepte bir yavaşlama olduğuna dikkat çekildi.
Kurul' dan 1 hafta sonra, Merkez Bankası, 27 Ekim günü bankaların TL cinsinden vadeli ve vadesiz mevduatlar için tutmaları gereken zorunlu karşılık oranlarını düşürdü. Peki bu ne anlama geliyor?
Merkez Bankası, piyasadaki para arzı ve talebini belirleyerek fiyat istikrarını sağlamaya çalışır. Fiyat istikrarı dediğimiz, enflasyon' un kontrol altında tutulmasıdır ve Merkez Bankası bu amaçla, 3 temel para politikası aracı kullanır. Bunlar, açık piyasa işlemleri yapmak, mevduat munzam karşılıklarını düzenlemek ve reeskont oranlarını düzenlemektir.

Açık piyasa işlemlerinde, Merkez Bankası piyasaya devlet tahvili satar veya piyasadan devlet tahvili alır. Böylece piyasadaki para miktarını etkiler. Piyasadaki para arzının artması bankaların daha fazla kredi vermesine imkan sağlayarak, birey ve kurumların tüketimini, dolayısıyla talep yönlü enflasyonu arttırır.

Gerçek ve tüzel kişiler, ellerindeki alacak senetlerini bankalara senet vadesinden önce kırdırarak (iskonto ettirerek) kredi alırlar. Bankalar da aynı şekilde bu senetleri Merkez Bankası' na iskonto ettirerek Merkez Bankası' ndan kredi alırlar ve kaynak sağlarlar. Merkez Bankası, Reeskont oranlarını ne kadar yüksek tutarsa bankaların kredi maliyetleri o kadar yüksek olacaktır ve bu maliyeti müşterilere yansıtmak isteyeceklerdir. Bu da kredi arz ve talebini, dolayısıyla piyasadaki para arzını etkileyecektir.

Bankalar ticari faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla belirli oranda Merkez Bankası' nda rezerv para tutmak zorundadır. Bu rezerv paraya "mevduat munzam karşılığı" denir. Merkez Bankası, mevduat munzam karşılık oranlarını ayarlayarak bankaların kredi verme olanaklarını sınırlar veya genişletir. 27 Ekim günü alınan karara göre TL cinsinden munzam karşılık oranları düşürüldü ve ticari bankaların Merkez Bankası nezdinde tutması gereken rezerv para miktarı azaltıldı. Buna göre, bankalar daha az rezerv para tutacak ve daha fazla kredi verme imkanına sahip olacak. Bu da para arzını ile birlikte tüketimi de arttıracak.

Merkez Bankası, bu hareketi ile iç talepte yaşanabilecek durgunluğa önlem almak istiyor. Halihazırda yurt dışında yaşanan borç krizi ve talep daralması, Türk ihracatını olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Bundan dolayı da Merkez Bankası iç talebi canlı tutarak istikrarlı bir ekonomik büyümenin devamlılığını sağlamak istiyor. Umarız Merkez Bankası bu politikasında başarılı olur ve Avrupa' da yaşanan borç krizinden en az zarar ile kurtulur.

----------------------------------------------------------------------
Burada yer alan bilgiler bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan sorumluluk kabul edilmemektedir.
----------------------------------------------------------------------

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiyede Enflasyon'un Sebebi Nedir?

Havayolu Sektörü ve Turizm

Türk Hava Yolları ve Maliyetler