Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

24 Aralık 2020 Tarihli Merkez Bankası Faiz Kararı Üzerine Yorumum

Resim
Merkez Bankası politika faizini 200 baz puan daha arttırarak 24 Aralık itibariyle   %15 ‘den %17’ye çıkarttı. Bu artış sonrasında dolar kuru 7,55 seviyelerine kadar geriledi. Türkiye’de enflasyonun temel sebebi olan yüksek kurun normalleşmesi için tercih edilen faiz artışları ülkedeki çoğu ekonomist tarafından da ayakta alkışlandı.   Peki dolar kurunu düşürmek için hep faiz mi arttırmalı Merkez Bankası? Kesinlikle hayır,   çünkü yüksek faiz de sürdürülebilir bir ekonomik model değil. Para ve bankacılık teorisinde para politika araçlarını kullanarak en uygun denge noktasına ulaşmak amaçlanır.   Yani en uygun kur ve faiz oranını bulmak hedeftir.   Bunu da elinizdeki tüm finansal enstrümanlar ile yaparsınız. Ancak tüm enerjinizi sadece faize vermek büyük bir hata olacaktır.   Yapısal reform yapılması gerektiği konusunda sürekli konuşuluyor ve tavsiyelerde bulunuluyor ancak ortada bir girişim dahi göremiyorum. Yapısal reform olarak da bence ilk olarak gelir dağılımı eşitsizliği, vergi adal

Faiz nedir, nasıl oluşur ve ne için kullanılır?

Resim
Gündemimizden düşmeyen diğer bir ekonomi terimi olan faiz bir para biriminin fiyatıdır.   Burada kullanacağım faiz kavramı, mevduat faizi dediğimiz, yani bankaya para yatırdığınızda bir ay sonra yatırdığınız paraya işleyecek olan faizdir. Türk Lirası’nın(TL) faizi yüksekse, TL’ye talep var demektir. Nasıl bir mala olan talep artınca fiyatı artıyorsa, TL’ye olan talep de artınca TL faizi yükselir. Para piyasasında para arz edenler ve para talep edenler vardır, nasıl mal piyasasında mal arz edenler ile mal talep edenler var ise aynısı. Mal piyasasında denge noktası o malın fiyatını belirler, faiz de, para piyasasında para arzı ve para talebinin denge noktasında belirlenir.   Para arz eden, diğer bir deyişle paranın yaratıcısı Merkez Bankaları’dır.   Para talep edenler ise bankalar, şirketler ve insanlardır. Faiz ekonomik dengede piyasada kendiliğinden oluşmalıdır ancak bazı durumlarda para arzı ve talep dengesizliği sonucu piyasaya müdahale gerekir. Piyasaya Merkez Bankaları para politik

2020 yılının kısa bir değerlendirmesi

Resim
2020 yılının bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Bu senenin en büyük olayı net bir şekilde Koronavirüs ve beraberinde getirdiği ekonomik, sosyal ve psikolojik travmalar. Mart ayı itibariyle vaka sayıları artmaya başlamış ve Haziran ayına kadar büyük bir kapanma yaşamıştık.   Alınan önlemler ile sayılarda bir azalma meydana gelmişti ancak yıl sonuna doğru yeniden artışa geçtiğine yine şahit oluyoruz. Aşı haberleri olumlu olsa da belirsizlik devam ediyor.   Çin’den aldığımız aşı bir umut vadediyor ama etkinliği konusunda da yine bir belirsizlik söz konusu. Her ne kadar Koronavirüs’ün bir insan yapımı biyolojik silah olduğunu düşünsem de, bir şekilde bu sıkıntılı süreçten çıkacağımıza inanıyorum.   Komplo teorileri eğer konuşulmaya başlandı ise de orada muhakkak bir gerçeklik payı da vardır. Ekonomik açıdan tartışmasız çok kötü bir yıl geçirdik(Harika bir yıl geçirdiğimizi hatırlamıyorum, hatırlayan varsa söylesin). Kur, enflasyon, ticaret açığı, iç borç kesintisiz yükseldi. Ekonomi

Dolar niye yeniden yükseldi temel ve teknik bakalım, Çin'den de Aşı geliyor

Resim
Faiz artırımı ile birlikte 8,57’lerden 7,50 seviyesine kadar düşen doların teknik anlamda yönünü yine yukarı görüyorum.  Dün 8,04 seviyesini test etse de bugün 8 üzerinde kalıcı olamadı. Bir yükseliş trendi var ve bu trendin Destek seviyesi 7,84 gözüküyor. Yani dolar bu seviyeyi kırıp ardından haftalık ortalama 7,79’un altına düşmedikçe yukarı yönlü yükseliş trendi devam edecektir. Bu da her dolar düşüşünün bir alım fırsatı olduğunu gösteriyor. Aslında bu haftaya pozitif başlarız diye düşünülmüştü. Hükümetin yeniden AB ve ABD ‘ye doğru olumlu yönelimlerinin kur açısından pozitif bir etki yaratacağı öngörülüyordu ama olmadı. Kurdaki düşüşü fırsat olarak gören kurumlar, şirketler vs borç ödemesi için dolar aldı, kamu bankaları da açık pozisyonlarını kapatmak için ayrıca dolar alımına yöneldi. Tabi Türk toplumunda halen dolar alma alışkanlığının da devam etmesi kurda yaşanan ana sebepler. Covid19 kısıtlamaları ekonomik endişeleri artırmaya devam ederken Sağlık Bakanlığı’nın bugün açık

Türkiyede Enflasyon'un Sebebi Nedir?

Resim
Türkiye ekonomisinde bir enflasyon problemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Fiyatların genel seviyesinin sürekli artış göstermesi anlamına gelen enflasyon için Merkez Bankası’nın elindeki araçlarını kullandığından bahsetmiştim. Bu yazımda enflasyona neyin sebep olduğundan bahsedeceğim. Türkiye’de enflasyonun temel nedeni döviz fiyatlarındaki artıştır. Buna maliyet yönlü enflasyon diyoruz. Döviz kurları artınca, girdi maliyetleri artıyor ve enflasyon yükseliyor. Açık ve net bir şekilde faiz artışı enflasyonu düşürür, peki bu nasıl olur? Faiz artışı ülkeye sıcak para girişini artırır. Sıcak para girişi, yabancı yatırımcının elindeki doları satıp, Türk lirası alması ve bu parayı faiz getirisi olan yatırım araçlarına yönlendirmesi demektir. Yüksek faiz sıcak para girişini teşvik eder, aynı zamanda da ülkenin cari açığının yani dış ülkelere olan borcunun finansmanını sağlar. Sıcak para girişi sonucunda artan döviz arzı ile döviz değer kaybeder ve TL değer kazanmaya başlar. Gündemdeki diğe

19 Kasım 2020 Tarihli Merkez Bankası Faiz Kararı Üzerine Yorumum

Resim
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’ndan bugün faiz artırım kararı çıktı. Bir haftalık repo faiz oranı, yani gösterge faizi yüzde 10,25’den yüzde 15’e çıkarıldı. Bir haftalık repo faiz oranı dediğimiz şey, elinizde bir adet tahvil var diyelim ve bu tahvili Merkez Bankası’na 1 haftalığına borç veriyorsunuz ve karşılığında repo faiz oranı kadar faiz alıyorsunuz. Gösterge faizi dediğimiz şeyin yükselmesi sonrasında Türk Lirası’nda ciddi bir değerlenme ve sürekli gündemimizde yer eden Amerikan Doları’nın 7,70 seviyelerinden 7,50 seviyelerine kadar indiğini gördük. Ekonomi teorisinde faiz bir paranın fiyatıdır. Siz o fiyatı ne kadar artırırsanız ona bağlı para da o kadar değerlenir. Türk Lirası’nda bugün bu yaşandı ama burada Merkez Bankası neyi amaçladı yine bir hatırlayalım. Merkez Bankası’nın amacı bir ülkede fiyat istikrarını sağlamaktır. Fiyat istikrarı, mal ve hizmet fiyatlarının istikrarlı bir şekilde hareket etmesi anlamındadır. Diğer anlamıyla enflasyonun kontrolünün sağlanması

Wirecard Skandalı

Resim
Bu senenin Ocak ayında Münih’e yapmış olduğum ziyaret sırasında Wirecard ismini duyma fırsatı buldum ve genel merkezinin de aynı şekilde orada olduğunu öğrenmem sonrasında, son günlerde şirket ile ilgili yaşanan sansasyonel olayları araştırıp yazmazsam olmazdı. Avrupa’nın Fintech şampiyonu ve 2018 yılında Commerzbank’ı   DAX endeksinden egale edip kendine yer bulan ve aynı sene 24 milyar euro değerine ulaşan dijital ödeme firması olan Wirecard çok büyük bir yüz kızarıklığı yaşıyor. 18 Haziran 2020’de Şirketin denetçisi E&Y (Ernst&Young) Şirkete ait 1,9 milyar euro’nun mali tablolarda bulunmadığını söyledi. Bu rakam Şirketin bilançosunun yaklaşık dörtte birine denk geliyor ve bu paranın Filipinlerdeki bankaların emanet hesaplarında tutulduğu varsayılıyordu.   Bu durum ortaya çıktıktan sonra Şirket son mali yıl (2019) ve bu senenin ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını geri çekti, CEO, Markus Braun (Eskiden vizyonu geniş biri olarak görülen) istifa etti ve Şirket 22 Hazi