Merkez Bankası politika faizini 200 baz puan daha arttırarak
24 Aralık itibariyle
%15 ‘den %17’ye
çıkarttı. Bu artış sonrasında dolar kuru 7,55 seviyelerine kadar geriledi.
Türkiye’de enflasyonun temel sebebi olan yüksek kurun normalleşmesi için tercih
edilen faiz artışları ülkedeki çoğu ekonomist tarafından da ayakta alkışlandı.
Peki dolar kurunu düşürmek için hep faiz mi arttırmalı
Merkez Bankası? Kesinlikle hayır,
çünkü
yüksek faiz de sürdürülebilir bir ekonomik model değil. Para ve bankacılık
teorisinde para politika araçlarını kullanarak en uygun denge noktasına ulaşmak
amaçlanır.
Yani en uygun kur ve faiz
oranını bulmak hedeftir.
Bunu da
elinizdeki tüm finansal enstrümanlar ile yaparsınız. Ancak tüm enerjinizi
sadece faize vermek büyük bir hata olacaktır.
Yapısal reform yapılması gerektiği konusunda sürekli konuşuluyor ve
tavsiyelerde bulunuluyor ancak ortada bir girişim dahi göremiyorum. Yapısal
reform olarak da bence ilk olarak gelir dağılımı eşitsizliği, vergi
adaletsizliği, yolsuzluk, rüşvet ve hukuk alanında ciddi iyileştirmeler
yapılmalı. Türkiye bir şekilde çalışıyor ilerlemiyor, patinaj çekiyor. Bunun da
sebebi yapısal reformlar yapılmadan sadece yaraya pansuman yapılması. Sürekli
motivasyonel söylemler ile ekonomi iyileştirilemez. Deneme yanılma yöntemi ile
de Makro Ekonomi yönetilemez.
Uzun
süredir sürdürülen düşük faiz politikası ile kredi muslukları açıldı ve
sonrasında insanlar bol bol kredi aldı, bu da ülkenin büyüme rakamının olumlu gelmesine
neden oldu.
Şimdi de yüksek faizin
büyüme etkisinin olumsuz olduğu bilindiği halde
faizler artırılarak krediler sınırlandırılıyor,
harcamalar azaltılıp enflasyon azaltılmaya çalışılıyor. Bir taraftan tuttuğunuz
zaman diğer tarafta sorun çıkıyor, işte ekonomi teorisindeki temel sorun,
sürekli en iyisini bulmaya çalışmak, yüzyıllar sürecek bir kavga. Peki deneme
yanılma yapmadan neden bazı şeyler öngörülemiyor? Vizyonsuzluk, bilgisizlik,
cahillik ne derseniz deyin, hem enflasyon hem de yüksek faiz Türkiye’nin
yıllardır yönetemediği iki kriz.
Türkiye’nin, Merkez Bankası tarafından belirlenen yıl sonu
enflasyon hedefi %5, şu anda enflasyon %14. Ulaşılabilir bir hedef mi, bence
değil, neden değil, çünkü Türkiye açık bir ekonomi ve sadece içeride olan biten
ile olaylar şekillenmiyor. Enflasyon
hedefinin de Merkez Bankası tarafından ciddi anlamda tutturulduğu bir sene yok.
Diğer taraftan, en büyük yapısal sorunlardan biri olan işsizlik de arka tarafta
sinsice artmaya devam ediyor. Faiz’in çok ciddiye alınması gerekiyor, çünkü
yüksek faiz bir ekonomiyi hantallaştırır, büyümeyi ve istihdamı olumsuz etkiler.
Yüksek işsizlik toplumda sosyal sorunlara da neden olup aile yapılarını bozabilir.
Faiz artırılırken yapısal reformlara da
hızlıca başlanmalı yoksa daha ciddi sorunlar ile karşılaşılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder