H&M ve Çin Boykotu

Çin hükümeti kıyafet markası H&M'i eğer pamuğu Çin'deki Xinjiang bölgesinden almaz ise bu ülkeden bir kuruş para kazanamayacağına dair uyardı. H&M ve diğer batı markalarının Çin'deki pamuk üretiminde zor çalışma koşulları olduğuna dair endişelerini ifade etmeleri ters tepti. Çin, Xinjiang'da pamuğun toplanması için Uygur müslümanlarını zorlamak ile suçlanıyor. Çin bunu reddediyor bu günlerde önemli markalar boykotlar ile karşılaşıyor. Xinjiang hükümetinden bir yetkili gerçekleştirdiği haber konferansında bir şirketin ekonomik davranışlarını politize etmemesi gerektiğini söylüyor ve H&M'in artık Çin piyasasında para yapamayacağını ifade ederek bazı markaların Xinjiang pamuğunu almayı bırakması kararının sebepsiz olduğunu söylüyor. Çin'li sözcünün uyarıları İsveçli şirketin dünyanın en büyük pazarındaki geleceği hakkında şüphe uyandırdı. Çin hükümeti ayrıca H&M ve diğer küresel perakendecilerin ürünlerine yönelik Çin tüketicilerinin boykotunu da destekliyor. H&M ise bu konuyla ilgili henüz bir yorum yapmadı.

Çin boykotu başlangıçta Nike ve H&M'i hedefledi ve bu şirketlerin ürünlerini temel elektronik ticaret platformlarından çektiler ve bunun üzerinde ülke genelindeki bazı mağazalar da kapandı. Ancak boykot bu iki şirket ile sınırlı kalmayarak Burberry, Adidas ve Convers'e kadar genişledi. Pamuk ile ilgili sorun ise Amerika ve diğer batı ülkelerinin Çin'e, Xinjiang'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili baskı yapmasından sonra patlak verdi. Çin, bölgedeki Uygurlara ciddi insan hakları ihlalleri yapmakla suçlanıyor. Geçtiğimiz hafta İngiltere, Amerika, Kanada ve Avrupa Birliği ülkelerinin de dahil olduğu bazı batı ülkeleri Xinjiang'daki bu durumdan dolayı Çin yetkililerine yaptırım uyguladılar. Çin suçlamaları yeniden reddetti ve misilleme olarak Avrupalı yetkililere yaptırım uyguladı. 

Çin'in en büyük bölgesi olan Xinjiang dünya pamuğunun %20'sini üretiyor. Bağımsız olan bu bölge son yıllarda artan kısıtlamalar ile karşı karşıya. Milyonlarca Çinli Uygur Müslüman kültürel ve etnik açıdan kendini buraya ait hissediyor ve yaşıyor. Ancak son yıllarda bölgeye göç eden etnik Çinli'ler ile Uygurlar arasındaki gerilim artarak ölümcül şiddet eylemlerine dönüştü. Bu durum güvenlik açığına neden olarak Çin hükümetinin kapsamlı bir hükümet gözlem programı başlatmasına ve Uygurların insan haklarının ihlal edilmesine neden oldu. Çin bu önlemlerin ayrılıkçılık ve terörizmin önlenmesi için gerekli olduğunu söylüyor. Uygurlar kamplarda göz altına alınıyor ve bu kamplarda işkence, zorla çalıştırılma ve cinsel saldırı yaşanıyor. Ancak Çin yine bunları yalanlayıp kampların fakir olan uygurlar için yeniden eğitim tesisleri olduğunu söylüyor.

Haberin İngilizce orijinali için tıklayın