Volkswagen Krizi - Doğuş Otomotiv Etkileşimi

-
Volkswagen’da yaşanan problemin, Doğuş Otomotivin sattığı kaç aracı etkilediği bilinmiyor. Ancak VW krizi açığa çıktığı zaman, piyasanın da gidişatına paralel hissenin fiyatında sert satışlar görüldü. VW’ nin çağıracağı araçlar arasında Euro5 standardına göre üretilmiş araçlar var ve bu geri çağırma Euro6 standardını kapsamıyor. Euro5 standardı araçlar 2009-2014 yılları arasında üretilmiş araçlar ve Doğuş 2014 Eylül’den beri Euro6 standardında araç sattı. Bu dönemde Euro5 standardında satılmış araçların daha çok ticari olduğu söyleniyor ve bu rakam fazla değil. Bununla beraber Türkiye’de vergi yüksekliğinden dolayı 2 litre hacimli motorların sayısı az dolayısıyla Türkiye’de hep düşük motor hacimli VW’ler satıldı. Doğuş tam bir rakam veremiyor. Dünyada sadece İsviçre’deki bir VW bayisi 130,000 gibi bir rakam verebildi.

Araçların bir geri toplama maliyeti olacak. Örneğin bir VW aracı İstanbul’da satıldı ve Erzurum’a gitti, Erzurum’dan geri gelmesi gerekiyor. Bu maliyet VW’ nin değil Doğuş’un olacak ve bir kereye mahsus bir gider olabilir.  Şirketin değerlemesi açısında rahatsız edici bir durum arz etmeyebilir. 28 Ekim gibi Doğuş bir rakam açıklayacak. Alman hükümeti de VW’ye 7 Ekim’e kadar süre verdi. VW’nin ne kadar aracı geri çağıracağı ve ne kadar tazminat ödeyeceği belli olacak.

VW, Türkiye’yi destekliyor ve Türkiye otomobil piyasasında Pazar payını yüksek tutmak istiyor. Ancak VW’nin bu krizden dolayı karı azalırsa Türkiye için sübvansiyonu kesebilir. VW’ye yeni gelen CEO’nun da Türkiye’ye daha yakından baktığı söyleniyor. Belki de Türkiye’ye daha fazla araç gelecek ve VW azalan karını burada artırmaya çalışacağı satışlar ile toparlamaya çalışacak.

Türkiye’de Euro6 satılıyor ve araçların geri çağrılma olasılığı çok düşük görünüyor, ancak şu an şirketin önünde 3 tane risk var:

1.      Geri çağırma maliyeti( 1 kereye mahsus ancak finansal tablolara maliyet olarak yansıyacak)

2.      Karlar üzerindeki baskı

3.      Pazar payında düşüş

Doğuş, Pazar payını korumak için indirime gidebilir ancak bu çok belirgin değil. Sonuç olarak geri çağırma maliyeti araçlara ek maliyet getirecek ve bu maliyet de araçlara yansıtılmak da istenebilir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiyede Enflasyon'un Sebebi Nedir?

-
Resim
Türkiye ekonomisinde bir enflasyon problemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Fiyatların genel seviyesinin sürekli artış göstermesi anlamına gelen enflasyon için Merkez Bankası’nın elindeki araçlarını kullandığından bahsetmiştim. Bu yazımda enflasyona neyin sebep olduğundan bahsedeceğim. Türkiye’de enflasyonun temel nedeni döviz fiyatlarındaki artıştır. Buna maliyet yönlü enflasyon diyoruz. Döviz kurları artınca, girdi maliyetleri artıyor ve enflasyon yükseliyor. Açık ve net bir şekilde faiz artışı enflasyonu düşürür, peki bu nasıl olur? Faiz artışı ülkeye sıcak para girişini artırır. Sıcak para girişi, yabancı yatırımcının elindeki doları satıp, Türk lirası alması ve bu parayı faiz getirisi olan yatırım araçlarına yönlendirmesi demektir. Yüksek faiz sıcak para girişini teşvik eder, aynı zamanda da ülkenin cari açığının yani dış ülkelere olan borcunun finansmanını sağlar. Sıcak para girişi sonucunda artan döviz arzı ile döviz değer kaybeder ve TL değer kazanmaya başlar. Gündemdeki diğe
Devamı

Havayolu Sektörü ve Turizm

-
Havacılık sektörünün etkilendiği birçok değişken var. Gerek politik gerekse ekonomik gelişmeler havayolu şirketlerinin karlılığını belirliyor. Geçtiğimiz sene yaşanan darbe girişimi Türkiye’ye olan turist talebini azalttığında şirketler belirgin bir kar artışı yaşayamadı. Bu olayın öncesinde Rusya ile yaşanan uçak krizi, özellikle rus turistin Türkiye’ye olan ilgisini azalttı. Hükümetin uyguladığı başarılı strateji sonrasında bu sorunların yok edilmesi özellikle havacılık sektörünün ve turizminin önünü açmış durumda. Havacılık sektörü ile Turizm sektörünin birbiri ile doğru orantısı bulunuyor. Diğer taraftan petrol fiyatlarının seyri de havayolu ulaşımını etkileyen faktörler arasında. Jet yakıt fiyatının artması , maliyetleri artırmakla beraber, havayolu şirketlerinin kendilerini koruma stratejilerine yönelmesine neden oluyor. Bu korumayı da finansal piyasalardaki enstrümalar ile gerçekleştiriyorlar. Vadeli İşlemler Piyasası dediğimiz piyasalarda vadeli petrol sözleşmeleri yaparak gel
Devamı

ABD Doları ve Romanya Leyi'ne Bir Bakış

-
Resim
Romanya Merkez Bankası’nın(BNR) 2 Temmuz 2014 tarihi itibariyle yabancı para cinsinden borcu olan kredi kuruluşlarının minimum rezerv gereklilik oranını yüzde 18 den yüzde 16 ya çekmesi sonrasında lokal bankaların yabancı para cinsinden kaynaklara daha fazla yönelmesi ABD Doları/Rumen Leyi paritesinde yükselişlerin devamını sağladı. Ocak ayından beri ikinci oran indirimini gerçekleştiren BNR, ilk indirimini yüzde 20 den yüzde 18 e yapmıştı. 1 Temmuz 2012 tarihindeki tepe noktasından itibaren devam eden bir düşüş trendi olmakla birlikte, BNR’ nin kredi kaynaklarını teşvik edici yaptığı uygulama sonrasında, paritenin düşen trendi yukarı yönlü kırarak değerlenmeye devam ediyor. Teknik görünümde 3,1688 seviyesi destek olarak takip edilebilir. 3,2550 seviyesi üzerinde kalıcı olunduğu takdirde 3,3409 seviyesi yukarı yönlü denenebilir.   -------------------------------------------------------------------- Burada yer alan bilgiler bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışman
Devamı