İşsizlik ARTTI! Peki TÜRKİYE' Yİ DAHA NE BEKLİYOR?

2013 yılında işsizlik oranı yüzde 9,7 oldu. Bu rakam 2012 de yüzde 9,2 idi. İşsiz sayısındaki artış büyümenin yavaşladığının diğer bir göstergesi. İstihdam ile büyüme arasındaki pozitif yönlü ilişki kendi açıkça belli ediyor. 2013 yılı çok zor bir yıl olarak tarihe geçti ve önümüzdeki yıllar daha da zor olacak. Piyasada iyice kıt hale gelmeye başlayan likidite ve artan faiz oranları, büyüme önündeki en büyük engeller. Merkez Bankası' nın yaptığı faiz arttrımı sonucu, Türkiye ekonomisinin 2014 büyüme oranı tahmini daha aşağıya çekildi. Bu, daha az istihdam ve daha fazla işsizlik oranı anlamına geliyor. 
Ekonomi teorisinde, enflasyon ile işsizlik arasında ters bir orantı olduğu söylenir. Enflasyonu düşürürken işsizliği arttırırsınız, işsizliği azaltmaya çalışırsanız bu sefer enflasyon artar. Ancak şu anda Türkiye' de hem işsizlik artıyor hem de enflasyon! Şubat ayı enflasyonu geçen yıla göre daha fazla yükseldi. Bu durum STAGFLASYON dediğimiz kavramı doğuruyor, yani ekonomik büyüme yavaşlaması ile birlikte enflasyonun yükselmesi. Benim öngörüm, ekonomik büyümenin, faiz artışı sonucu artan kredi maliyetleri sonucu ciddi bir şekilde yavaşlayacağı. Kredi maliyeti artan üreticiler bu maliyetleri fiyatlara yansıtacak ve ENFLASYON artacak. Enflasyon artışına, kur artışından gelen baskı da tetikleyici bir etki yapacak. Yüksek İşsizlik ve yüksek enflasyon, bir ekonomi için istenmeyen kötü bir durum...Sosyal anlamda toplumda ciddi bir baskı ve huzursuzluk yaratma ihtimalinden dolayı hükümetler bu konuda çok hassas.
Olasılığı muhtemel olarak düşündüğüm bu senaryo, dünya piyasalarını altüst eden RİSK FONLARI' nın bir hediyesi. Dolar' a karşı yapılmış olan spekülatif saldırıyı dizginlemek için Merkez Bankası' nın yaptığı faiz artışının, küresel dalgalanmalar ile birlikte Türkiye ekonomisini nereye yönlendirdiğini açıkca görüyorsunuz.
30 Mart seçimleri, şu anki hükümet bir GÜVEN OYU alabilecek mi yoksa alamayacak mı sorusuna cevap vermek amacı ile yapılma durumuna geldi. Sanki, yerel seçim değil de GENEL seçim olacak havasına girildi. Ekonomide istikrarın siyasi istikrar ile olacağını bir kez daha yinelemek istiyorum. Siyaset yapan bürokratlar kavga etmeyi bırakıp, Türkiye' nin geleceğini daha iyi nasıl inşa edebilirizi konuşmaları gerekiyor. 
----------------------------------------------------------------------
Burada yer alan bilgiler bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan sorumluluk kabul edilmemektedir.

---------------------------------------------------------------------

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiyede Enflasyon'un Sebebi Nedir?

Havayolu Sektörü ve Turizm

ABD Doları ve Romanya Leyi'ne Bir Bakış