Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Avrupa'da "Birlik" Üzerine Endişeler

Avrupa Birliği’nin geleceği konusunda endişelerin artması bu birliğin durumunun yeniden sorgulanmasına neden oluyor.   İngiltere’de 23 Haziran günü gerçekleşen referandum sonrasında çıkan Brexit kararı ile çatırdamaya başlayan ekonomik birlik aslında daha bir çok soruna gebe. 18 Nisan 1951 yılında Belçika, Hollanda, Lüksemburg , Fransa , Batı Almanya ve İtalya arasından imzalanan Paris Antlaşması ile günümüzün Avrupa   Birliğini oluşturacak ilk adım olan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kuruldu.   Tam 65 yıl sonra ise karşılaştığımız AB ‘den ayrılma fikri, birliğin aslında çok sağlam bir temele oturmadığının göstergesi mi? 2017’de İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci başlayacak. Çok sancılı geçeceğini düşündüğüm bu sürecin, piyasaları ciddi anlamda dalgalandıracağını düşünüyorum.   AB’nin genelinde de göçmen karşıtlığının artması ve aşırı sağ politikaya yönelik bir eksen kayması, birliğin geleceği konusundaki soru işaretlerini artırıyor. Örneğin Hollanda’nın göçmen karşıtı lideri Gee

2016'yı bitirirken...

Yılın son haftasına girdik, 2016 yılı nasıl geçti diye sorarsanız herkes gibi ben de çok iyi geçmediğini söyleyebilirim. Suriye ile birlikte başlayan göçmen krizi, Avrupa Birliğindeki çatırdamalar, Türkiye-Rusya arasındaki dalgalı ilişkiler, yurtiçindeki terör olayları, darbe girişimi ve politik karışıklıklar...Her sene sonunda, bir sonraki senenin daha iyi geçmesi ümidiyle insanlar kendilerini mutlu hissetmeye çalışıyor. Etraftaki yılbaşı süslemeleri ve ışıklar insanları yılbaşı büyüsüne kısa bir süreliğine kaptırsa da, dünyadaki sıkıntıların ve belirsizliklerin ilelebet bittiğini söylemek zor. 2017’ nin neye ve kime göre daha iyi veya kötü geçeceğinin de bir garantisi yok. Şu anda halihazırda çözülmesi gereken bir çok sorunun olması, kanımca 2017’ye biraz daha ümitsiz bakmama neden oluyor. Yeni seneyi ekonomik ve politik olmak üzere iki kategoride değerlendirme yapmak gerekiyor. Çok uzun tutmayacağım çünkü konuşacak ve anlatacak yüzlerce olay ve haber var.. . Dünya ekonomisinin y

Terör İle Karar Vermek

Dün Türkiye dahil çoğu yerde gerçekleşen terör saldırıları, dünyadaki huzuru yeniden bozdu. Rusya’nın Ankara büyükelçisine yapılan suikastı tüm dünya gibi ben de kınıyorum ve bunun iyileşmeye devam eden Türkiye-Rusya ilişkileri için bir provokasyon olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan Berlin’deki Yılbaşı Pazarı’na düzenlenen saldırı da, terörün yeniden masum insanların karşısına ne zaman çıkacağının belli olmadığını gösterdi. Almanya, Yılbaşı Pazarlarına yapılacak saldırılar için önlem alacağını aylar öncesinde duyurmuştu ancak malesef engel olamadı. Ne yazık ki , güvenlik, sadece pazara giren insanların sırt çantalarını kontrol etmekle yeterli kalmadı. Fransa’nın Nice kentinde yapılan saldırının benzeri Berlin’de de gerçekleşti. Terör olaylarının ekonomiye genel etkisi olumsuz olmak ile birlikte, sosyal toplumun da psikolojik olarak travma yaşamasına neden oluyor. Tüm bu olumsuz ortamda ekonomik kararlar almak zor ama, bugün TCMB aylık para politikası kurulu toplantısında çok

Noel'den önceki son işlem haftası, ABD verileri ve TCMB Faiz kararı

Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırım kararından sonra yeniden hareketlenen piyasalar, kendini bu sefer 2017 yılının faiz artırım senaryosuna adapte etmeye çalışıyor. ABD ekonomisinin iyileşmeye devam etmesi ile birlikte güçlenmeye devam eden ABD doları, özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerini baskı altında tutmaya devam ediyor.   Bu hafta Noel’den önceki son işlem haftası. ABD ekonomisinden bu hafta Çarşamba günü konut satışları verisi ve Perşembe günü de büyüme rakamı takip edilmeli. Kasım ayına ait konut satış beklentisi 5,50 milyon , bir önceki ay 5,60 milyon olarak gerçekleşmişti. Oransal olarak baktığımızda da %1 lik bir azalma gerçekleşmesi bekleniyor. Bir önceki ay da %2’ lik bir artış gerçekleşmişti. Perşembe günkü büyüme verisinde ise beklenti %3,3’ lük bir artış.   Bir önceki çeyrek %3,2’ lik bir artış gerçekleşmişti. Özellikle ABD tarafından gelecek olan veriler üzerinde duruyorum, çünkü Dolar’ın yönünü belirleyecek olan   her zaman olduğu gibi A