Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Volkswagen Krizi - Doğuş Otomotiv Etkileşimi

Volkswagen’da yaşanan problemin, Doğuş Otomotivin sattığı kaç aracı etkilediği bilinmiyor. Ancak VW krizi açığa çıktığı zaman, piyasanın da gidişatına paralel hissenin fiyatında sert satışlar görüldü. VW’ nin çağıracağı araçlar arasında Euro5 standardına göre üretilmiş araçlar var ve bu geri çağırma Euro6 standardını kapsamıyor. Euro5 standardı araçlar 2009-2014 yılları arasında üretilmiş araçlar ve Doğuş 2014 Eylül’den beri Euro6 standardında araç sattı. Bu dönemde Euro5 standardında satılmış araçların daha çok ticari olduğu söyleniyor ve bu rakam fazla değil. Bununla beraber Türkiye’de vergi yüksekliğinden dolayı 2 litre hacimli motorların sayısı az dolayısıyla Türkiye’de hep düşük motor hacimli VW’ler satıldı. Doğuş tam bir rakam veremiyor. Dünyada sadece İsviçre’deki bir VW bayisi 130,000 gibi bir rakam verebildi. Araçların bir geri toplama maliyeti olacak. Örneğin bir VW aracı İstanbul’da satıldı ve Erzurum’a gitti, Erzurum’dan geri gelmesi gerekiyor. Bu maliyet VW’ nin deği

Volkswagen Krizi Nasıl Başladı

ABD'de Nitrojen Oxid standartlarına uymayan dizel araçlar ülkeye 1970'den beri giremiyor.Nitrojen Oxid dizel araba egzoslarından çıkan zehirli bir gaz ve insan akciğerlerine zarar veriyor.Aynı zamanda ciddi bir kirliliğe yol açıp duman'a sebep oluyor.Avrupa'da dizel kullanımı yaygın, özellikle Paris'de bol miktarda var.Bu sebepten dolayı da Paris'de ciddi bir duman var. Ancak her zaman olduğu gibi teknolojinin ilerlemesi ile emisyon kontrolleri artıyor ve egzos gazları daha az sülfür içermeye başlıyor.Kısaca "Clean diesel car" ile otomobil şirketleri araç performansı ve yarattıkları kirlilik arasındaki fırsat maliyeti (trade off) dan kurtulmaya çalışıyorlar. Bu tarz araçlar TDI yani Turbo Direct Injection olarak piyasaya sürülüyor. Volkswagen 2009'dan beri araçlarına direksiyon ve pedal hareketlerini izleyen bir yazılım yüklüyor. Böylece Nitrojen Oxid emisyonları laboratuarda test edilince araç, emisyon kontrollerini açıyor, diğer durumlarda ise h

Bu devirde ev almak ve kiraya vermek mantıklı mı?

İşin hikaye tarafını yazmaya gerek yok hemen hesaplamalara geçelim: Kira çarpanı diye bir kavramımız var. Bu kavram, eğer bir konut aldıysanız ve onu kiraya verdiyseniz, kaç sene sonra kiranızın o konutu almak için verdiğiniz parayı finanse edeceğini gösteriyor. Yani bir konut aylık ne kadar brüt kira geliri ile kaç sene içinde kendini amorti ediyor onu ifade ediyor. Örnek: Ev fiyatı: 550,000 TRY Aylık kira gelir hedefi: 2000 TRY Kira çarpanı: 550,000 /2000 = 275 ay =  23 yıl sonra kendini amorti ediyor. Bir de paranın zaman değeri var. Atılda kalan paranız eğer faiz'de değerlendirmiyorsanız her gün enflasyon karşısında değer kaybediyor. Bir projeye girdiniz diyelim. Yukarıda bahsettiğim 550,000 TRY peşin verdiniz. Size 2,5 sene sonra teslim edeceklerini söylediler. Kira geliriniz ancak 2,5 yıl sonra başlayacak. 2,5 sene boyunca 550,000 TRY' nin faiz gelirinden mahrum kalacaksınız. Rakamı hesaplarsak (Bir paranın gelecekteki değer formülü ile) %12 yıllık faiz